Konfederasyondan yapılan açıklamaya göre, HAK-İŞ’in 25 Mayıs’ta KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da gerçekleştirilen Başkanlar Kurulu toplantısında, “Filistin’e destek, vergi adaleti ve örgütlenme süreçleri” gibi konular değerlendirildi.
Konfederasyonun KKTC’deki ilk dış temsilciliğinin de açıldığı toplantı kapsamında hazırlanan bildiri kamuoyuyla paylaşıldı.
KKTC temsilciliğinin açılmasının önemli bir başarı olduğu belirtilen bildiride, hem siyasi hem de güvenlik anlamında stratejik öneme sahip KKTC’nin güçlü olmasının önemine işaret edildi.
Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi, iki toplum arasındaki dostluğun pekiştirilmesi, KKTC’nin uluslararası alanda tanınırlığının sağlanması, izolasyonların kaldırılması ve tüm dünya devletleri tarafından tanınması konusundaki kararlılığın vurgulandığı bildiride, 35 yıldır kardeşlik hukuku ile ilişkilerin yürütüldüğü KKTC Kamu-Sen Sendikasının Genel Merkezinde açılan HAK-İŞ KKTC Temsilciliği ile dayanışmanın bir adım daha ileri taşınacağı ifade edildi.
“İsrail’in halen devam eden saldırılarını bir kez daha lanetliyoruz”
Bildiride, 76 yıldır dünyanın gözleri önünde Filistin halkına yapılan soykırımın, her geçen gün şiddetini artırarak devam ettiğine işaret edildi.
Siyonist İsrail’in yıllardır süren zulmü altında ezilen Filistinlilerle dayanışma vurgusu yapılan bildiride, şunlar kaydedildi
“76 yıldır, çocuk, kadın, yaşlı ve engelli ayrımı yapmadan katliamlarını devlet politikası haline getiren siyonist İsrail’in halen devam eden saldırılarını bir kez daha lanetliyoruz. HAK-İŞ Başkanlar Kurulu olarak, 6-7 Ekim’den itibaren değil, kuruluşumuzdan itibaren Filistin’deki işgalin sona ermesi, yerlerinden edinmiş Filistinlilerin topraklarına geri dönmesi, mülkiyet hakları dahil seyahat haklarının kendilerine geri verilmesi, başkenti Kudüs olan bağımsız ve özgür bir Filistin devletinin kurulması için verdiğimiz mücadeleye sonuna kadar devam edeceğimizi ifade ediyoruz. HAK-İŞ Başkanlar Kurulu olarak dünyadaki tüm mazlum ve mağdurların yanında olma sorumluluğumuzu yerine getireceğimizi bir kez daha belirtiyoruz.”
“Sendikal örgütlülük” vurgusu
Kriz dönemlerinde, ücretler üzerinden alınan vergi dilimlerinin yüzde 10 ile sınırlandırılması talebinin iletildiği bildiride, “Türkiye’ye yakışan bir vergi reformunun sosyal taraflarla istişare edilerek hayata geçirilmesini, emekçilerin üzerindeki ağır vergi yükünün hafifletilmesini talep ediyoruz.” ifadelerine yer verildi.
Bildiride, çok kazanandan çok, az kazanandan az alınan adaletli bir vergi sistemi talebinde bulunuldu.
Türkiye’de çalışanların sadece yüzde 15’inin sendikalara üye olduğuna değinilen bildiride, kayıt dışı istihdamın azaltılması, güvencesiz çalışma sisteminin sona erdirilmesi, iş kazalarının son bulmasının ancak sendikal örgütlülük ile mümkün olacağına işaret edildi.
Bildiride, emekçilerin sendikalara kolay üye olmalarının önündeki idari ve psikolojik engellerin kaldırılması, örgütlenme nedeniyle işten atılmaların önüne geçilmesi, toplu pazarlık kapsamının genişletilmesi, yetki davaları başta olmak üzere sonuçlanmayan hukuki süreçlerin çözümlenmesi ve mutlak iş güvencesinin sağlanmasının gerekliliğine vurgu yapıldı.